yağmur kadın saçıysa damla damla, karlar altında uyuyan boğaziçinin silüeti de kadın vücududur kalbimi titreten estetiğiyle.. beni bu düşünüşlerle karşılayan film, çikolata sadelediğinde izlediğim “cashback”ti.. onur'un “izlemelisin, seversin sen” tavsiyesiyle tanıştığım güzelliklerden birisi cashback.. zaman mekan ilişkisi üzerine kurgulanmış ritüeller postmodern sinema izleyicisinin nazarı dikkatini celbeden bir yönelim.. ülke ergenimizin öpüp başına koyduğu “eternal sunshine of the spotless mind” tarzı filmlerden biliyoruz bunu.. fakat cashback, kendini zaman mekan ilişkisinin alışılagelmiş düzeninin dışına fırlatmışlığının dışında, göze hitap eden sanatsal ve lirik anlatımıyla –eğer illa ki bir sınıflandırma yapılacaksa- sınıfının filmlerinden ayrılan bir sean ellis yapıtı..
zamanı durdurmak mı istersin yoksa geriye almak mı? bu soruya herkes -benim gibi düşünüyorsa şayet- geriye almak diyecektir.. ancak biraz kafa yoracak olursa insan, bunun bir faydası olmayacağının farkındalığına varacaktır.. hayat, biz yolumuzu değiştirsek bile adımlarımızı atacağımız yere engeller koymaya devam edecek.. hiç bir zorlukla karşılaşmadığın bir yaşayışı hayal et: ne kadar yüzeysel!
zamanı geriye alıp, her şeyi yeniden yaşamak arzusunun zihnimde karanlık imgeler uyandırıyor olmasının aksine; hayatın haz aldığım melodik anlarını yavaşlatıp, o anları doyasıya yaşamak güdüsü beni inanılmaz derecede heyecanlandırıyor.. aşk, sadece bazı dönemlerimize eşlik eden bir harmonidir.. kim bu harmoninin çarçabuk kaybolmasını ister ki..
3 benim de söyleyeceklerim var:
bu kadar dedin madem, film izlemeyi sevmeyen biri olarak merak ettim. izleyezeyim.
e bu kadın çıplak.
kanalı değiştir..
Yorum Gönder